Erkek ve Kadın

Rahman ve Rahim , Erkek ve Kadın

O sonsuzluk, yokluk ve soğuk boşluk içinde, "varlık " ancak Allah'ın Rahman isminin tecellisiyle olmakta. Rahman olan Allah, yokluğa bu ismiyle tecelli ettiğinde VARLIK oluşmaktadır. Bu oluşma sürecinde "Rahman" kaynak olan Esma, "Rahim" ise varoluş sürecini yapan Esma demektir. Yokluk bu isimlerle varlık kazanmakta ve hayat bulmaktadır.. 

Rahman karşısında rahim hangi konum da ise erkek karşısında da kadın o konumdadır. Rahim sözcüğü Rahman’ın türevi (dalı, budağı) olduğu gibi kadın da erkeğin dalı budağıdır..

Bir erkek açısından kadın onun eksik olan parçasıdır.. Bir nevi erkek ağacın kökleriyse , kadında onun dalıdır.. Erkeği tamamlayıp devamını sağlar.. Kök dalın ihtiyacı olan her şeyi dala aktarır ve bilir ki ancak ve ancak dal onun devamını sağlar, yoksa tekamülü tamamlanmaz ve var olması gereken, açığa çıkması gereken şey asla var olamaz..  

Rahmet eşlerin birbirine duyduğu özlemdir, birlikte olma arzusudur demiş İbn-i Arabi ve şöyle devam etmiş "Kadın açısından parçanın bütüne, dalın köküne, garibin vatanına duyduğu hasret ve özlemdir bu. Erkek açısından ise bütünün parçasını, kökün dalını arzulaması ve ona kavuşma isteğidir.

Kök dalını arzular, zira onunla devam eder, onunla tamam olur. Erkek de ancak kadınla tamam olur. Aksi halde eksik kalır. Sevgi ve rahmet sayesinde bütün parçayı, parça bütünü arar, bulur, onunla bütünleşir, kaynaşır. Bu kaynaşma erkeğe babalık, kadına annelik vasfını kazandırır”. Kadına Allah’ın “ibda ve icat” yani yoktan var etme sıfatının mazharı der “ Çocuk dünyaya getirince kadın, Allah’ın yaratıcılık sıfatı onda tecelli eder” “Kadının değerini, ondaki sırrı ve hikmeti bilen kemale erişir” der.

Efendimizde (s.a.v) “kadınlar bana sevdirildi” diyor. Sevdiren kim? Sevdirilmek sevmenin ilerisinde bir şeydir ve sevmeyi içerir. Sevmek beşeri, sevdirilmek ilahi kaynaklıdır. Yüce Allah Efendimize(s.a.v) onu kendisinden uzaklaştıran şeyleri değil, yaklaştıran şeyleri sevdirir ve kadının , Allah'ın "rahim " yoktan var eden sıfatının açığa çıkışı olduğunu kavrayan erkekte ,kadına olan sevgisi daha derin olur ve bu bilinçli, derin "muhabbet ve Aşk" erkeği Allah’a yaklaştırır..

Bu manayı çok iyi okuyabilen en önemli bir isimde ATATÜRK tür ve demiştir ki “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” Kadının bu manasını çok güzel ifade eden bir Üstat da AZİZ NESİN dir. ve “Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir” demiş ve eklemiştir. Kadına sperm verirseniz, size çocuk verir.Kadına bir ev verirseniz, size bir yuva verir. Kadına sebze verirseniz, size yemek verir, sizi doyurur. Kadına bir gülücük verirseniz, size kalbini verir. Kadına bir şarkı söyleyin, size konser verir.Ve kadın, kendisine verileni çarpıp çoğaltarak geri verir. Bu yüzden, ona çamur atarsanız, karşılığında bir bataklıkta boğulmaya hazır olun! 

Bu gün maalesef, erkek olsun kadın olsun, Allah'ın bu manalarını ve sistemdeki işlevini bilmediklerinden ve dünya denen bu alemde, sahip oldukları bedeni kullanarak sadece beş duyunun verdiği hislere bağlı kalarak, bilinçsizce, umarsızca bir an bile üzerinde düşünmeden gündelik aşklar yaşıyorlar. Bazen de birbirlerini kıra döke bu güzel manaların hakkını veremeden, bu önemli iki manayı hakkıyla birleştirip asıl açığa çıkması gereken şeylerin yolunu kapatarak, önlerine açılan muhteşem bir yolu yine kendi elleriyle kapatmış oluyorlar.. Allah'ın manalarını ve sisteminin işleyişinin, idrakini kolaylaştırdığı kullarından olmak dileğiyle

Sevgilerimle

YORUM EKLE veya YORUM OKU

Yorumlar kapalı
Bumerang - Yazarkafe